Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu için inşa edilen yeni binanın açılışında hem gündeme hem de enerji politikalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin enerji üretimi hamlesiyle ilgili mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mersin’deki Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin 2023 yılında devreye alınacağını ifade etti. Akkuyu’dan sonra yeni santral inşaatları olacağını da sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuyla ilgili açıklamaları şu şekilde:
“Bu anlamlı törende sizlerle beraber olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. EPDK enerji piyasalarının düzenlenmesindeki uygulamalarla uluslararası bir yapıya dönüşmüştür. EPDK yeni hizmet binasının hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. EPDK’nın yeni binasının ev sahipliği yaptığı kurumu temsil eden bir mimariye sahip olduğunu görüyoruz. İnsan odaklı yatay mimari ile yapılan binamızın çatısının tamamı güneş enerjisi ve su ısıtma panelleri ile kaplı. Modern çalışma alanlarının yanı sıra kreşten, mescite kapalı otoparka kadar her türlü ihtiyaç düşünüldü.
“AKKUYU’NUN İLK ÜNİTESİNİ 2023’TE DEVREYE ALACAĞIZ”
Elektrik enerjisi tüketimimiz bu yıl yüzde 8 artmıştır. Elektrik enerjisi talebimizin yılda ortalama yüzde 3,5 artış göstereceği görünüyor. Bu oranlar daha da yukarıya çıkacaktır. Hükümet olarak gerek artan enerji ihtiyacımızı gerek küresel görünümü dikkate alarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. 2017’de açıkladığımız milli enerji ve maden politikası bizlere rehberlik ediyor. Enerji ihtiyacımızı yerli ve milli imkanlarla uygun fiyatlarla karşılamaktır hedefimiz. 2027’de güneş ve rüzgarda 10’ar bin megavatlık ek kurulu güç katkısı hedefliyoruz. Eylül ayındaki Mersin seyahatimizde Akkuyu Nükleer Güç Santralini ziyaret ederek gelinen aşamayı gördük. 4 üniteden oluşan 4800 megavat kapasiteli santralimizde çalışmalar devam ediyor. İlk ünitesini 2023’te devreye almayı planlıyoruz.
“YENİ SANTRALLERİMİZ İÇİN HAZIRLIKLARA BAŞLAYACAĞIZ”
Türkiye’yi nükleer enerji kullanabilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına dahil edeceğiz. Sokakları yakıp yıkanlar attığımız her adım gibi bunu da eleştirseler de biz nükleer enerjiyi ülkemize kazandırmakta kararlıyız. Akkuyu Santrali’nin ardından süratle 2. hatta 3. nükleer güç santralimiz için hazırlıklara başlayacağız. Dünyanın 32 ülkesinde 443 nükleer güç santrali faaliyetteyken Türkiye nükleer güç santraline sahip olmasın demek ihanet değilse gaflettir. Çevre duyarlılığından ziyade başka gündemlerle hareket ettiği açıktır. Türkiye’nin bu adımı neden 20-30 sene evvel atmadığı asıl sorudur. Bu imkana bizim bu kadar geç kavuşuyor olmamız ülkemiz adına büyük bir kayıptır.
“RÜZGARDAN ELEKTRİK ÜRETİMİNDE REKOR KIRIYORUZ”
2020’de Avrupa’da birinci dünyada dördüncü sıradayız jeotermal enerjide. Avrupa’da kurulu güçte 5. sırada yer alıyoruz. Elektrik enerjisinin yüzde 7,4’ü yerliydi. Yerli enerji kaynaklarını her geçen gün arttırıyoruz. Rüzgar tribünleri Türkiye’nin dört bir yanını kuşatıyor. Binaların çatılarında yerli üretim güneş panelleriyle kendi üretimini üretildiği dönemi yaşıyoruz. Rüzgardan elektrik üretiminde rekor kırıyoruz. Marjinal örgütleri burada da görüyoruz. En temiz enerji kaynaklarına karşı çıkmanın çevreyle ilgisi yoktur. Çevre diyerek enerji hamlemizi dinamitlemeye çalışanlara meydanı boş bırakmayacağız. Piyonluk yapanlara rağmen kaynaklarımızı kullanmaya devam edeceğiz.
“KARADENİZ GAZININ 2023’TE KULLANILMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Son yıllarda arama ve sondaj çalışmalarında değişikliğe gittik. Petrol ve doğal gaz aramaları kiralama ile yapılıyordu. Ülkemiz dışa bağımlıydı. Bu çalışmalardan olumlu sonuç yakın tarihe kadar çıkmadı. Biz sürdürmeye karar verdik. O dönemki Bakanımız Berat Albayrak ile Bakanımız Dönmez hayata geçirdi. 2 sismik araştırma gemisi ile 3 sondaj gemisini ülkemizin filosuna dahil ettiler. 14 derin deniz kuyusu açtık, Karadeniz’de tarihimizin en büyük keşfine imza attık. Türkiye farklı bir lige yükselmiştir. Muhalefet anasıyla yavrusuyla isteseniz de istemesiniz de sondaj, sismik araştırma gemilerini arttıracağız ne var ne yok bulup çıkaracağız. Enerji konusunda attığımız adımlar bazı çevreleri rahatsız etmektedir. Kanal kanal gezerek ne dediler ‘keşfettiler ama çıkaramazlar’ diyen gafillerden gazın ekonomik fayda sağlamayacağını ifade eden sözde ekonomistlere şahit olduk.
Miletlin sevincine gölge düşürmeye çalıştılar. Karadeniz’deki gazın devreye girmesi Türkiye’yi rahatlatacaktır. İnşallah gazı çıkardığımız anda bu gazı kimle paylaşacağız: Tabii ki halkımızla paylaşacağız. Derin denizlerde arama, sondaj arama kabiliyetleri üst noktaya ulaşacaktır. 2023’de Karadeniz gazının kullanabilmesi için çalışıyoruz. Özel sektörümüze de sorumluluklar düşüyor. Ana muhalefet şehir hastanelerinden rahatsız oluyor. Biz hastanelerimiz olmasa koronavirüsle nasıl savaşacaktık. Hastane var da doktor yok diyorlar, elinize dilinize dursun… Nerede doktor yok? Dün 40 bin personel daha ilave etmeyi dün açıkladık. Alınan kararları millete verdiğimiz destekleri paylaştık. Yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Sizlerden Türkiye’ye güvenmenizi istiyorum.”
Haberi Kaydet